19 Ocak 2016 Salı

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ (TYD) BASAMAKLARI

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ (TYD) BASAMAKLARI

1. Alan (çevre) güvenliğinin sağlanması
2. Hastanın cevapsızlığının değerlendirilmesi
3. 112’nin aranması
4. CPR’a başlanması (A, B, C)
a. Airway (A); Hava yolu açıklığının sağlanması
b. Breathing (B); Solunumun değerlendirilmesi
c. Circulation (C); Dolaşım bulgularının değerlendirilmesi (Sağlık personeli için)
5. Defibrilasyon (D)
TYD ustalıkla uygulanan basamaklar dizisini içerir. TYD’nin değerlendirme fazı kritiktir. Hastaya uygun değerlendirme yapılana kadar CPR yapılmamalıdır. Şimdi sırasıyla bu basmakları gözden geçireceğiz.

 

I. Alan Güvenliğinin Sağlanması 
Ölü kahramanlar hayat kurtaramaz sözünden hareketle kurtarıcı her şeyden önce ortamın, kendisinin ve hastanın güvenliğini sağlamalıdır. Genel kural olarak hasta (kurban) ve kurtarıcının güvenli bir ortamda bulunmasıyla TYD yapılır. Kendinizi ve hastayı tehlikeli yerden ve maddelerden (patlayıcı, yanıcı, zehirli vb. maddeler) uzak tutun.
II. Cevapsızlığın Değerlendirilmesi
Alanın güvenli olduğunu saptadıktan sonra, hastanın yanına giden kurtarıcı hızla cevapsızlığı ve yaralanmayı değerlendirmelidir. Hastayı omzundan hafifçe sarsarak “iyi misiniz?” diye sormalıdır. Hasta yanıt verir fakat yaralı ise ve travmaya uğramamışsa derlenme (iyileşme) pozisyonuna getirilir, daha sonra yardım çağrılır. Derlenme pozisyonu, normal solunumu ve dolaşımı olan fakat bilinçsiz durumdaki hastalarda kullanılır. Böylece hava yolu açıklığı devam ettirilir, hava yolu tıkanıklığı ve aspirasyon (kusulan materyalin akciğerlere kaçması) riski azaltılır. İyileşme pozisyonu gerçek yan pozisyona yakın, solunum zorluğu yaratmayacak ve göğüs basısı yapmayacak bir pozisyondur.
 

 Cevapsızlığın (hastanın yanıtsız olduğunun) değerlendirilmesi (C. Ayrık ve İ. Parlak arşivi)

III. 112’nin Aranması (Acil Tıp Sistemi (ATS) Aktivasyonu)
Hasta cevapsızsa Ülkemizde 112 acil cevap sistemi numarası aranarak ATS aktive edilir. 112’yi  arayan kişi şu bilgileri hazırlamış olmalıdır :
1) Olay yeri (yer adı, numarası, cadde ismi, vs.)
2) Arama yapılan telefon numarası
3) Ne olduğu; kalp krizi, araç kazası, vs.
4) Yardıma ihtiyacı olan kişi sayısı
5)  Hastaların durumu
6)  Hastaya hangi yardımı uyguladınız (CPR veya Defibrilatör kullanma)
7)  Gereken diğer bilgiler.
Kurtarıcı 112’yi aradıktan sonra hastanın yanına gelip yaklaşık 2 dakika veya 5 siklus CPR uygulamalıdır. Yalnız boğulma veya diğer solunum problemlerine bağlı ölümlerde, 8 yaş altı çocuklarda, öncelikle 5 siklus (yaklaşık 2 dakika) CPR uygulamalı daha sonra ATS aktive edilmelidir.



IV. CPR’a Başlanması
Yukarıda sayılan ilk üç basamak tamamlandıktan sonra kardiyopulmoner resüsitasyona (CPR) başlanır. CPR hastanın sırasıyla ABC’sini (hava yolu, solunum, dolaşım (eş zamanlı göğüs masajı)) içerir. Öncelikle hastanın hava yolu (A), ikinci sırada solunumu (B) ve üçüncü sırada dolaşımı (C) sağlanmalıdır. Şimdi bu basamakları biraz daha ayrıntılı öğrenelim.
  
a) Airway (A); Hava Yolu Açıklığının Sağlanması
Hasta cevapsız ise, kurtarıcı öncelikle hastanın hava yolu açıklığını sağlamalıdır. Bilinçsiz hastalarda dil hava yolu tıkanıklığının en sık nedenidir ve hastanın başına uygun pozisyon verilmezse hasta yalnızca hava yolu dille tıkalı olduğu için ölebilir. Hastanın hava yolunu açmak için halktan kurtarıcılar, "baş geri-çene kaldırma” manevrasını kullanacaklardır. Ağızdaki kusmuk veya görülebilen herhangi bir yabancı cisim temizlenir. Sıvı veya yarı sıvı materyaller eldivenli parmaklarla silinir. Katı ve sert materyal, bir el çene ve dili desteklerken diğer elin çengel şeklinde kıvrılmış işaret parmağı ile görerek çıkarılır. Sağlık personeli olanlar hava yolunu açmak için yaralanmış hastalarda öncelikle“çene itme” manevrasını deneyecekler eğer başarısız olurlarsa travma hastası “baş geri-çene kaldırma”manevrasını kullanacaklardır.
Baş Geri – Çene Kaldırma Manevrası (Halktan Kurtarıcılar)
Bu manevra için bir el hastanın alnına yerleştirilir ve sıkıca tutulur, avuç içiyle arkaya doğru bastırılır, baş arkaya doğru çekilir. Diğer elin parmakları alt çenenin kemiğine yerleştirilir. Çene öne ve yukarı çekilir. Bu şekilde hastanın hava yolu açıklığı sağlanır. Çene altındaki yumuşak dokuya derin basınç uygulanmaz, çünkü hava yolu tıkanabilir.
 
 Halktan kurtarıcılar için ”baş geri-çene kaldırma” manevrası (C. Ayrık ve İ. Parlak arşivi)


 Çene İtme Manevrası (Sağlık Personeli)
Travma hastalarında sağlık personeli olan kurtarıcılar hava yolunu açmak için öncelikle bu manevrayı kullanacaklardır. Bu manevra için eller hastanın başının iki yanına yerleştirilir. Hastanın alt çene köşelerinden tutulur ve parmaklarla çekilir. Dudaklar kapalıysa, başparmaklarla alt dudak açılarak gergin tutulur. Bu manevra devam ettirilirken ağız-ağıza solunum ihtiyacı varsa, hastanın burun deliklerine sıkıca bastırılır ve hastanın burun delikleri kapatılır. Bu teknik hava yolunun açılması için oldukça etkindir, ancak yorucu ve kurtarıcı için zordur.
 

Sağlık personeli olan kurtarıcılar için travma hastasında öncelikle kullanılacak olan “çene itme” manevrası (C. Ayrık ve İ. Parlak arşivi). Eğer bu manevra ile hava yolu açılamazsa baş geri-çene kaldırma manevrası uygulanır.

b) Breathing (B); Solunumun Değerlendirilmesi 
Havayolu açıklığı sağlanırken, bak-dinle-hisset yöntemi ile solunum 10 saniye içerisinde değerlendirilir. Hava yolu açıklığı devam ettirilirken, kulağınızı hastanın ağız ve burnuna yaklaştırın. Hastanın göğsünü gözlerken;

1) Göğsün inip kalkmasını izleyin,
2) Hava çıkışını dinleyin
3) Yanağınızla hava akımını hissetmeye çalışın. Kurbanın göğüs hareketi gözlenmiyorsa ve hava çıkışı yoksa hasta nefes almıyor demektir. Bu değerlendirme süreci 10 saniyeyi geçmemelidir. Yeterli solunumdan emin olunamazsa, hemen “kurtarıcı soluk” uygulanır. Eğer halktan kurtarıcılar kurtarıcı soluk vermeye isteksiz iseler, göğüs masajlarına başlamalıdırlar. Sağlık personeli olan kurtarıcılar solunumu olmayan hastaya 2 kurtarıcı soluk verdikten sonra, nabız kontrolü yapmalıdırlar (boyun atar damarından). Nabız yoksa veya olup olmadığı konusunda şüphe durumunda göğüs masajlarına başlanılır.
CPR sırasında veya sonrasında hasta solunum ve dolaşım bulgularını tekrar kazanırsa (nabız, normal solunum, öksürük, veya hareket) hastanın hava yolu açıklığını devam ettirmesine yardım edilir ve hasta “derlenme (iyileşme)” pozisyonuna alınır.
 
Solunumun değerlendirilmesi; bak, dinle ve hisset yöntemi (C. Ayrık ve İ. Parlak arşivi)



 Derlenme (İyileşme Pozisyonu)
Derlenme pozisyonu, solunum ve dolaşım bulguları olan cevapsız (bilinçsiz) hastada kullanılır. Cevapsız ancak kendi solunumu olan hasta sırt üstü pozisyondayken, dil veya kusmuk ile hava yolu tıkanabilir. Hasta bu yüzden sol yan pozisyona yakın bir pozisyonda tutulur.

Ağızdan-Ağıza Kurtarıcı Soluk

Hastanın havayolu açıklığı sağlanır, soluk alıp vermediği bak-dinle-hisset yöntemiyle 10 saniye süresince değerlendirilir. Hasta solumuyorsa 2 kurtarıcı soluk verilir. Kurtarıcı soluk vermek için bir elinizi (sol elini kullananlar için sağ el) hastanın alnına yerleştirin ve hava yolunu açık tutun ve aynı elin baş ve işaret parmağınızla hastanın burnunu sıkın. Normal derinlikte bir nefes alın ve hava kaçağına izin vermeyecek şekilde hastanın ağız çevresine dudaklarınızı yerleştirin. Kurtarıcı soluğu bir saniyede verin ve her solukla hastanın göğüs hareketlerinden emin olun. Her biri bir saniyede olacak şekilde 2 kurtarıcı soluk verin.      Kurtarıcı soluk uygulandığında, her soluk ile hastanın göğsü yeterli şişmelidir. Solunumu olmayan hastada 2 kurtarıcı soluk verildikten sonra halktan kurtarıcılar göğüs masajlarına başlamalıdır. Ağızdan ağza solunum için kurtarıcılar ellerinde varsa ve bu konuda tecrübe sahibi iseler bariyer aletleri (yüz maskesi vb.) kullanılabilirler.
İlk veya devam eden solutma teşebbüsleri başarılı değilse, hastanın başına tekrar pozisyon verilir ve kurtarıcı soluk tekrar denenir. Unutmayınız ki uygunsuz çene ve baş pozisyonu, solutma zorluğunun en sık sebebidir. Başın yeni pozisyonuna rağmen hasta solutulamıyorsa, halktan kurtarıcılar göğüs kompresyonlarına başlarken, sağlık personeli olanlar hava yolundan yabancı cisim çıkarma manevraları uygulamalıdır.
c) Circulation (C); Dolaşım Bulgularının Değerlendirilmesi 
Sağlık personeli olan kurtarıcılar solunumu olmayan hastaya 2 kurtarıcı soluk verdikten sonra 10 saniye süre ile nabız ve dolaşım bulgularını değerlendirmelidir. 10 saniye sonunda nabız yoksa veya şüphe durumunda göğüs masajına başlanmalıdır. Halktan kurtarıcılar solunumu olmayan hastaya 2 kurtarıcı soluk verip ve sonrasında nabız kontrolü yapmaksızın göğüs masajına başlamalıdırlar. Halktan kurtarıcılar CPR sırasında nabız kontrolü yapmamalıdırlar.
V.Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) Aleti

OED aleti esas olarak ritmi analize eden bir sistem ve şok tavsiye eden bir sistemin birleşmesinden oluşur. OED aletinin kullanımı kurbanın kollaps olması ile defibrilasyon yapılması arasında geçen süreyi kısalttı. Erken defibrilasyon programları hayatta sağ kalım oranlarını belirgin olarak arttırdı.
Günümüzde primer olarak hastane dışında kullanılmak üzere geliştirilmiş “Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED)” aletleri mevcuttur. OED, kardiyak ritimleri tanımak için gerekli olan eğitimi almamış kişilerin erken ve başarılı defibrilasyon yapmasına olanak sağlamaktadır. OED’lerin kullanılması günümüzde “Temel Yaşam Desteğinin” alanı içinde düşünülmektedir.
OED, hastaya iki adeziv pedle uygulanmakta ve ara kablolar vasıtasıyla defibrilatör, ritim analizini yapmakta ve elektrik şokunu verebilmektedir. Aletin talimatları, sesli, görsel veya her ikisi birlikte olacak şekilde verilebilmektedir. Küçük, kullanımı basit ve güvenilir yeni jenerasyon OED’ler enerji kaynağı ve görüntü açısından yeni teknolojiye sahiptirler. Bazı yeni cihazlar EKG’yi gösterme olanağına sahiptirler. Bu yeni gelişmeler; ambulanslar, işyerleri, insanların kalabalık olarak bulundukları genel mekanlar (oteller, alışveriş merkezleri, eğlence-kumar yerleri, gazinolar, stadyumlar, hava alanları vb.), uçaklar ve yolcu gemilerinde OED bulundurulmasını teşvik etmektedirler. Bu aletler tıbbi teknisyenler, itfayeciler, polisler, hava alanı personeli, güvenlik, paramedikler, ambulans personeli, hostesler ve TYD uygulayıcıları tarafından kullanılabilmektedir.
Defibrilasyon ve Önemi

Sağ kalım oranlarını arttırdığı için defibrilasyon konusuna daha çok sağlık personeli olan kurtarıcılar için kısaca değinildi ve halktan kurtarıcıların defibrilasyon konusunda öncelikle fikir sahibi olmaları hedeflenmiştir. Kaliteli halktan kurtarıcıların yetişmesi için CPR ve defibrilasyon konusunda yeterli teorik ve pratik eğitim almalarının sağlanması yerinde olacaktır.
İlk elektrokardiyografi (EKG) çekildiğinde, ani travmatik olmayan kalp durması olan erişkin olguların çoğu ventriküler fibrilasyonda (VF) bulunur. Bu olgularda kalbin durması ile defibrilasyon yapılması arasındaki süre hayatta kalma şansının tek ve en önemli belirleyicisidir.
VF arresti sonrası sağkalım oranları defibrilasyon uygulanmasında gecikilen her dakika için yaklaşık %7–10 azalmaktadır. Eğer ilk dakika içinde defibrilasyon uygulanabilirse sağkalım oranları %90’lara ulaşabilmektedir. Erken defibrilasyon, ATS’i arandıktan sonraki 5 dakika içinde şok verilmesidir.
Kurbanın kollaps olmasından sonra nabızlı bir ritim oluşturmak için acil personelinin yalnızca birkaç dakikası vardır. Bu ölümcül ritimlerin büyük bölümünün hastane dışında ortaya çıkması nedeniyle, olguları ilk gören ve hekim olamayan kişilerinde defibrilasyon işlemini uygulayabilmelerini kolaylaştırmak gerekmektedir. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nde “Halka Yönelik Defibrilasyon Programları” geliştirilmiştir. “Halka Yönelik Defibrilasyon Programları”, kardiyak arrestin erken tanınmasını, acil tıp sisteminin erken aktive edilmesini, erken CPR ve otomatik eksternal defibrilatör (OED) kullanımı ile kurbanların bir kaç dakika içinde defibrile edilmesine olanak sağladı. Yapılan gözlemler bu aygıtların kullanılması ile olgularının canlı olarak hastaneye ulaştırılma oranlarının arttığı gözlenmiştir.

 









































 Kaynaklar:

1. 2005 American Heart Association Guidelines for Cardiopulmonary Resuscitation and Emergency Cardiovascular Care
2.  Adult Basic Life Support :Circulation 2005 112 [Suppl I]: IV-19 - IV-34
3 .Ergene,U., Ayrık,C, “Otomatik Eksternal Defibrilatörler Ve Defibrilasyon,” Türk Kardiyoloji Seminerleri, 5 ,141–46 (2005).
4. Ayrık,C.,Ergene, Ü, “Ani Ölümle Savaş:Kardiyopulmoner Resüsitasyon(Bölüm3.6) (3.6.1 Dünya ve biz Neredeyiz ?, 3.6.2 Yetişkinlerde Temel Yaşam Desteğinin Önemi, 3.6.3 Defibrilasyon ve Otomatik Eksternal Defibrilatörün Önemi),” Ulusal Kalp sağlığı Politikası Ana İlkeleri.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder